Alper ile Amsterdam’da (1)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Alper ile Amsterdam’da (1)
Ben Türkiye’ye döndükten sonra tamamen işe konsantre olmuştum. Çok büyük bir şans yakalamıştım ve bunu kaçıramazdım. İşyerinde gerek yaşıtlarım, gerekse üst pozisyondakiler bile beni kıskanıyor ve herkes ayağımı kaydırmaya, işi benden almaya çalışıyordu. Bir yandan iş ile ilgilenirken bir yandan da bu tiplerle uğraşmak sinirlerimi yıpratmıştı. En ufak hata yapmama izin yoktu şu an. E maillerde, toplantılarda laf sokuluyor, hep bir açığım bekleniyordu. Alperle her gün görüşüyorduk. O çok neşeliydi ama bende ki sıkıntıyı da hemen anlamıştı. İlişkimizi kesinlikle bu iş için kullanmak istemezdim ama üzerime de çok geliyorlardı. Milletle ilgilenmekten Belçikalıları ihmal etmeye başlamıştım. Hatta ilk defa Osman Bey’den fırça da yemiştim bu yüzden. Sonunda Alpere açıldım ve tek tek anlattım herşeyi. Şakaya vurması sinirlendirdi beni. Yok söyle onlara Belçikaya geleni 22 santim yarak bekliyor, yok götüne güvenen gelsin senin yerine falan derken neşelendirmeye çalışıyordu beni.

Bu arada ilişkimiz artık belliydi onunla. O iri siki, azgınlığı ve baskın tarafı ile aktif taraf kesinlikle oydu. O arabada ağlamaklı suratı ile kalmak isteyen oğlandan pek birşey kalmamıştı artık. 180’nin üstünde boyu, geniş omuzları ile çok yakışıklı biri olmuştu. Benim sayemde o da spor yapıyordu ve kasları bütün kadınların ve gaylerin aklını alıyordu. Konuşurken pek ilgilenmemiş görünmesi sinirimi bozsa da birşey demedim. Pabuç bırakmazdı bu tiplere. Zaten aileden gelen bir gelenekle şirketle bu yaşta bile çok ilgiliydi. Acayip aşıktık birbirimize o günlerde. Ertesi gün işe gittiğimde Belçikaya kardeşini yollamak isteyen müdür, kendi gitmek isteyen bir kız ve bir diğer çalışanın olduğu bir toplantı ayarlandı. Şaşırmıştım. Toplantı salonunda ki laptoptan Alperle skype bağlantısı yapıldığında bir an eyvah dedim, bizim ki fena girecek, ortalık bombok olacak. Hiç beklediğim gibi olmadı. İnanılmaz güzel bir konuşma yaptı Alper. Belçikaya benim en kısa zamanda gelmem gerektiğini, herkesin bana yardımcı olmasını, eğer bu iş herhangi bir şekilde bozulursa da sorumlularının başının belaya gireceğini söyledi güzelce. Osman Beyi bile devreye sokmamış, hepsinin ağzına çok güzel sıçmıştı. 22 yaşından çocuktan hiç beklemedikleri tepki görünce süklümpüklüm oldu hepsi.
“ Emre Bey biraz bekler misiniz ? Bazı konularda da sizinle konuşmam lazım “ diye toplantıyı bitirdi. Ben ağzım kulaklarımda beklerken herkesin çıkmasıyla Alper bir anda kamerayı aşağıya doğru indirdi. Taş gibi yarağı elindeydi. Çok azmış görünüyordu. Bütün toplantıyı bu halde yapmıştı manyak. Arada sırada konuşurken niye teklediğini anlamıştım. Artık dayanamadığını söylüyor, sıvazlarken hadi bana yardım et diyordu. Bütün çalışanları geniş pencereden görebiliyordum. Buluştuğumuzda ona neler yapacağımı, nasıl ağzıma alacağımı, o güzel götünü uzun uzun sikeceğimi anlatırken o da zevkle inleyip 31 çekiyordu. Fazla uzatmadı ve boşaldıktan sonra “ hadi bekletme çok artık beni “ dedi gülerek ve kapattı piç hemen.

Herşey çok iyi gidiyordu. Belçikada Alper şehrin biraz dışında bir villa bulmuştu ve ortaklar da onay vermişti. Alt katta büyük bir salon ve 2 oda vardı. Burası ofis olarak kullanılacaktı. Üst katta ise 4 yatak odası vardı. Biri benim için, biri Alper ( sanki kullanacaktık o odayı ? ) kalan ikisi de misafir odası olarak hazırlanacaktı. Evin içinde sauna ve büyük bir bir jakuzi de vardı. İşler bitmiş, projeler hazırlanmış, üretim için beklenirken ben de 1 senelik vizemi almıştım. Her an gidebilirdim artık. 6-7 aydır ikimiz de kimseyle olmamıştık ve heyecanın yanında azgınlığımız da üst durumdaydı artık. Esk**en bu kadar süre pek etkilemezdi ama şimdi yerimde duramıyordum. Hele Alper nerdeyse her gece 31 çekip bana izletiyordu.

Eh herşey güzel giderken mutlaka bir bokluk olur. İbne şansı işte. Gitmeme 1 hafta kala Belçikalı şirkette bazı değişiklikler oldu. Şirket satıldı. Eski sahibi küçük ortak oldu falan. Birşey değişmemişti ama 2-3 ay daha beklemek lazımdı. Alper ben geliyorum zaten 3 güne siktir et falan diyordu ama onun da çok canı sıkılmıştı. Bu arada o da boş durmamış, hayatında ilk defa bir kızla olmuştu. Hiç hoşuna gitmemiş, kız da götten vermeyince sıkılıp çekip gitmiş bana anlattığına göre. Sonra da okuldan bazen takıldığı biriyle olmuş. Ama sadece pasif olduğu için pek tatmin olamamış. Ben de bir kızla olmuştum. Aslında çok da fena değildi. Tatmin de oldum, tatmin de ettim. Zevkliydi yani.
Bir gün işyerindeyken canım birden çok sıkıldı. Aylardır gece gündüz çalışıyordum ve bu son problem beni çok kötü yapmıştı. İzin kullanmak istiyordum ama 1 sene daha yeni olmuşken de izin kullanmak pek işime gelmiyordu. Sonunda dayanamayıp çok sevdiğim müdürüme giderek durumumu anlattım. 19 mayıs zaten perşembeye geliyordu. Çarşamba gününden Cuma dahil izin verdi bana. Salı günü de zaten pek işim yoktu erken çıkabilecektim. Alpere hiç bahsetmedim bu durumdan. Niyetim Çeşmeye gidip bol bol içip kafayı boşaltmaktı. Belki biri denk gelirse sex de olabilirdi aslında. Salı günü işten çıkıp hemen Çeşmeye giderim derken birden durdum ve düşündüm. Güzel para kazanıyordum. Ailemle yaşadığım ve karıya kıza da para yedirmediğim için fena sayılmayacak bir param da vardı. Hazır vizem de var, kaç para lan bir uçak bileti amk diye düşündüm. Alperi ararsam mı yoksa sürpriz mi olsa diye düşünürken olayı daha da güzelleştirmeye karar verdim. Önce Alperi aradım. Belçikadaymış. Okul falan normal gidiyormuş ama azgınlıktan delirecek durumdaymış. Arada sırada seviştiği Chris diye bir İngiliz vardı. O da kırk yılın başı kabul ediyordu benimkini ve sadece aktif oluyordu. O bile olmamış. Haftasonu Amsterdama falan gitsene bulursun birini diyordum gülerek. Sonrasında izin aldığımı ve Amsterdama gitmek istediğimi söylediğimde bir an konuşamadı. Hemen uçak biletini almamı, gece 1’de ki uçağa binip gelmemi, beni havaalanında karşılayacağını söylerken sanki Çeşmeye cumadan gidelim abi diye yalvaran çocuk gibiydi sesi. Konuşurken ben bile sertleşmiştim. Eve gelip biletimi aldım internetten. Güzel, uzun bir duş alıp kendimi hazırladım. Tatilim başladığına göre eğlenmeye de şimdiden başlayabilirdim. Ufak bir sırt çantasına 2 pantalon, 3-4 kazak ve iç çamaşırı falan koymam yetmişti bile. Alsancağa gidip bir yerde oturdum. Bir bira ikincisini, sonra üçüncüsünü izledi. Alper de yola çıkmıştı bile. Biradan viskiye döndüm. Hayatımı düşünürken ne kadar şanslı olduğumu da düşünüyordum. Çok güzel bir işim vardı. Yurtdışına yerleşiyordum. Gay olmaktan çok mutluydum. Beni çok seven ve heyecanla gelmemi bekleyen bir sevgilim bile vardı. Gelecek neler getirirdi bilinmez ama bu günlerin zevkini çıkarmak çok güzeldi. Taksiye binip havaalanına giderken kafam da güzelleşmişti iyice. Havaalanında paraya kıyıp bir bira içtim. Uçakta devam etmekten de kendimi alamadım. İndiğimizde hava güzeldi. Hafif sallanıyordum yürürken. Giriş işlemlerimi yapıp çıkışa yönelirken Alperi gördüm. Bana doğru geliyordu gülerek. Sarıldık uzun uzun. Sonra da dudaklarıma yapıştı birden ve herkesin ortasında güzelce öptü. Kafam zaten iyiydi de bir an için Amsterdam’da olduğumuzu unutup heyecanlandım. İngilizce konuşuyorduk gene. Bazı Türklerin “ vay amk olaya bak len “ falan diye konuşması da çok komiğimize gitmişti.

Merkezde güzel bir otel tutmuştu Alper. İçkili olduğumu anladığı için istersen dışarıda takılalım biraz diyordu ama daha otele girdiğimizde belime sarıldığı eli kalçalarıma inmişti bile. Odaya girdiğimizde onun eşyalarını çoktan yerleştirdiğini fark ettim. O yatağa uzanmış beni seyrederken ben de az olan eşyalarımı yerleştirirken beni seyrediyordu. “ siktir et yerleştirirsin sonra, gel hadi yanıma artık “ diyor, beni izliyordu. Bekletmedim fazla. Yanına uzandım ben de elbiselerimle. Sarıldık birbirimize. Hafif, hafif öpüşürken konuşuyorduk. “ Çok özledim seni Emrem. Kimseyle olmak istemedim sen yokken. Çok uzun sürdü “ derken yavaş yavaş okşuyordu her yerimi. Ben de onun dudaklarını, boynunu öperken elimi pantalonunun önüne götürmüştüm bile çoktan. Üstümü çıkardık ve birbirimize sarılıp uzun uzun öpüşmeye devam ettik. Eskisi gibi değildi sevişmelerimiz. Elbiseleri yırtarcasına saldırırdık birbirimize o zamanlar. Şimdi ise çok daha tutkulu ve sabırlıydık. Emrenin üstüne çıktığımda kalçalarımı sıktı. Pantalonumu çıkartmaya başlamıştı yavaş yavaş. O sırada ben onun kaslı, taş gibi göğüslerini yalıyordum yavaş yavaş. Pantalonumu çıkartıp sıyırtırken kulotumun içine soktu avuçları. Ben de onu soymaya başladım yavaşça. Kemerini çıkartıp pantalonunun düğmelerini açarken Alper de popomu yoğuruyordu resmen. Parmağını ağzıma sokmuş ıslatarak sokup çıkarmaya başlamıştı yavaş yavaş. Sıyırıp attık pantalonları daha fazla dayanamayarak. Vaktimiz vardı, acele etmiyorduk hiç. Özlemiştik birbirimizi. Dudaklarımız bedenimizde dolaşırken tekrar keşifler yapıyordu. Alper üzerime çıkıp göğüslerimden göbeğime inerken artık dayanacak halim kalmamıştı. Bu halim onun çok hoşuna gidiyor olmalıydı ki beklediğim şeyi yapmıyor, külotumu çıkarmamakta ısrar ediyordu. Kasıklarımı, baldırlarımı yalarken külotumu sıyırdı ve artık çatlayacak durumdaki sikimi tek hamlede ağzına soktu. Ohhhhh işte bu iyi gelmişti. Yavaş yavaş yalıyor, hepsi sokup çıkartıyordu. Taşaklarımı deliğimi yalıyordu. Kıvranıyordum zevkten yatakta. Dudaklarını ve dilini çok iyi kullanıyordu. Tutamayacaktım kendimi daha fazla. Tutmama da gerek yoktu zaten. Taşaklarıma kadar ağzına alırken ve parmağını da sokup çıkartırken inleyerek boşaldım sevgilimin ağzına. Hiç çıkarmadı ağzından ve yalamaya devam etti. Üstüme uzanıp dudaklarımı öperken kendi döllerim de ağzıma geliyordu hala. “ ohhh aşkım harikasın sen. Hala çok hoşuma gidiyor seni boşaltmak. Hayatımın en güzel sürprizini yaptın bana gelerek “ derken o kocaman siki taş gibi olmuş her yerime sürtünüyordu. Ben kendime gelirken o okşuyordu her yerimi hala. Ben sırtımı duvara dayayıp yatakta otururken o da önümde oturdu. Dizlerinin arasındaydım ve o kocaman yarağı dokunsam patlayacak haldeydi. Kontrolü bana bırakmadan kendi verdi ağzıma. Ağzımı sikiyordu zevkini çıkarta çıkarta. Eliyle dudaklarımı hafifçe sıkıp bırakıyor ve bırakırken sokuyordu ağzıma. Emiyordum ben de zevkle. Taşaklarını okşuyordum. Biraz daha kaldırdı kendini. Taşakları ağzıma girerken deliğini okşuyor, parmaklıyordum. Sonra deliğini yalamaya başladım uzun uzun. İnlemeye başladı. Tekrar soktu ağzıma daha fazla dayanamayıp. O da tutmadı kendini hiç. Ağzımdan çıkartıp yüzüme oluk oluk boşalırken ben de dudaklarımla kafasını yakalamaya çalışıyordum. Offf çok çok fazla boşalmıştı gene. Göğsüme doğru akıyordu. “ ohhhh Emree iştee buu, bunun zevkini hiç kimseyle yaşayamam ben. “ diye nefes nefese inliyordu hala yanımda. Ben kalkıp ağzımı yüzümü yıkarken o da içecek birşeyler hazırladı. “ hayatım sabahın altısı oldu ya. Ne votkası, manyak mısın “ dediğimde “ tatilde değil miyiz ibne, rahat bırak artık kendini, sanki işe gideceksin 2 gün sonra “ dediğinde sırıttım zevkten. Yatağa uzanıp sigaraları yakarak içkileri içtik. İş falan konuşmuyorduk hiç. Belçikada neler yapacağımızı bile konuşmadık. O bana sık sık geldiği Amsterdamda ki ortamları, bazı tanıştığı ve sikiştiği gayleri anlatırken ben de ona ilk buluştuğumuz günü anlatıyordum kahkahalarla. Plan yapıyorduk nereye gidelim, ne yapalım diye. Seviştik, oral sex yaptık gene ve uyuduk biraz sonra.

Öğlene doğru uyandığımızda hiç konuşmayıp birbirimizi ufak ufak öperek hazırladık. Üstüne çıkıp yavaşça içine girdiğimde zevkle inlemesi ve adımı sayıklaması ile çok büyük bir zevkle siktim onu. Bacaklarını belime doluyor ve kendine çekiyordu beni sokup çıkartırken. Bir süre sonra bacaklarını omuzuma alıp sertçe sokup çıkarmaya başladığımda iyice sertleşmişti o da. İçinden çıktım ve kucağına oturup yavaş yavaş aldım hepsini. Dizlerini kırıp sikmeye başladı beni. Bağırıyorduk zevkten ikimiz de. İnliyor, birbirimize küfrederek aşkımızı söylüyorduk. Ohhhh o kocaman yarağı tamamen dolduruyordu deliğimi. Prostatıma baskı yapmıyor, eziyordu. Beni yatakta ters çevirip üstüme çıkarken sarılması çok farklıydı. Sikerken de çok sertti ama her hareketinde, her soktuğunda bana zevk vermek istediğini anlıyordum. İçime boşalırken aynı anda geldik.

Banyoya beraber girdik ve duş alırken öpüşmekten de alıkoyamıyorduk birbirimizi. Rahat durmuyordu hiç. Bir daha istiyordu. Ben de istiyordum. Doyamıyorduk birbirimize. Beni duvara dayayıp sarıldı arkamdan ve ben kalçalarımı geriye atarken sikmeye başladı. İnleye inleye sikilirken bu sahne bir an tanıdık gelmişti bana. Spor salonunun duşunda Hakan da aynı şekilde sikmişti beni ki tam bir sikilmeydi o. Tam anlamıyla onun pasif, zevk oyuncağı durumundaydım o an. Bu durumu da kabullendiğim için çok zevk almıştım. Alper ile çok farklıydı. O da sertçe sikiyordu ama her hareketinde, kasıklarımda dolaşan eliyle, dudaklarımı öpmesiyle bana çok daha büyük bir zevk veriyordu. Belimden çekip ellerimden tutarak köküne kadar hızlı hızlı sokup çıkarmaya başladı. “ Ohhh Alpeer, Alper sok hepsini aşkım, sik beni, çok özledim seni, durma sakın geçir hepsini “ diye bağırırken beni sike sike boşalttı. Sonrasında ağzıma verdi suyun altında ve yavaş yavaş boğazıma kadar sokup çıkartırken büyük bir zevkle yuttum döllerini.

İyice rahatlamıştık doğrusu. Giyinip saat 3 gibi dışarı çıktığımızda önce birşeyler yedik. Ne kadar acıktığımı fark etmemiştim doğrusu. İngilizce konuşuyorduk gene. Birbirimize olan duygularımız dışarıdan da belli oluyordu ki bazı gay çiftler de çok yakışıyorsunuz birbirinize diye laf atıyordu gülerek. Şehrin her yerini çok iyi biliyordu Alper. Gittiğimiz yerlerde CD garsonlar, bear gayler falan vardı. Normalde hiç hoşuma gitmezdi gay barlar falan ama Alper’in elinden tutup yürürken hadi cehenneme gidelim dese tamam aşkım derdim. Red Light da çok eğlendik. Coffee Shopa girmek istiyordum ama Alperden de çekiniyordum biraz. Ohooo bizimki meğerse gediklisi olmuş. İçeri girdiğinde kankasını görmüş gibi selamladı içeridekileri. Orada bir sigarayı paylaşıp 2-3 tane de yanımıza alarak çıktığımızda kafamız da çok iyiydi. Yorulmuştum da biraz. Kolay değil o koca yarağı yedikten sonra yürümek. Kanal yanında bir mekana oturduk ve bir şişe şarap ile aperatifler söyledik. Geceyarısına doğru underground bir cluba götürecekti Alper beni. Daha 4-5 saat vardı. Otele mi gitsek yoksa daha gezsek mi diye düşünüyorduk. Ben yorgundum biraz ve esrar da iyice ağırlık vermişti. Otele gidersek de olacakları biliyorduk gerçi. Club falan yalan olurdu büyük ihtimalle. Akşam olduğunda biraz yürüdük ve bir parkta oturup enerji içeceği içerken kendime gelmeye başlamıştım.

– Emrecim club falan güzel de aslında Cumartesi günü daha güzel olur ya
– Yoruldum zaten ben de hayatım. Nasıl birşey içtiysek kafam hala taşak gibi ya
– Hahaha buranın malzemesi çok sağlamdır. Hiç tahmin etmezdim içtiğini ama
– Ya bazen içerim de esas senin halin neydi öyle yaa, Adamlarla kanka bile olmuşsun
– Oradaki kızı gördün mü nasıl bakıyordu bana, he desem gelirdi bu gece bizimle. Sikerdik ikimiz de
– Siktir len ibne gelse sikebilecen sanki, bilmiyoruz sanki seni
– Hala doyamadım ki sana. Hem biraz performans bekliyorum senden bu gece ona göre. Yok öyle uzanayım da Alper ilgilensin benimle. Biz de ibneyiz, biz de istiyoruz hayret birşey yaa

Öpüştük biraz parkta. Sonra bu gece için club falan siktir edip eğlenmeye bir bara gittik. 2-3 ay sonra gene gelirdik zaten. Gerçi bu mekan da çok iyiydi. Dansçıları, son derece fetiş elbiseler giymiş travestileri, ortalıkla tanga ile dolaşan zenci garsonları ile yanıyordu ortalık. Jager shotlar, votkalar, esrar derken bir hayli kaldık orada. Alper sürekli el atıp önümü okşuyordu. İlk defa dans ettik onunla orada. Çıktığımızda otele yürürken sarmaş dolaş ve zil zurna sarhoştuk. İngilizceyi falan da bırakmıştık artık.

Odaya girdiğimizde Alper adeta saldırdı bana. Üzerimi soymakla uğraşmayıp direk pantalonumu yöneldi. Pantalonumu çıkartırken o da çıkarmış beni bacaklarının arasına almıştı bile. Offf yumuldum resmen deliğine. Çok istiyordu. Domalttım dizlerinin üstüne ve köpek gibi yalamaya emmeye başladım. Koca bir kutu jel almıştı Alper. Sapladım götüne hızla. Haykırdı zevkten ve acıdan. Hiç durmadan hızlı hızlı sikmeye başladığımda daha soyunmamıştık bile. Sikerken deliğini kasıp bırakıyor ve kalçalarını bana yaslıyordu. Ben mi onu sikiyordum o mu kendini siktiriyordu karışmıştı biraz. “ ohhh amına kodumun çocuğu seni. Yarak mı istedin sen, al o zaman istediğini “ diye diye sertçe sikiyordum. Alper iyice kıvranıyordu zevkten ve daha hızlı sikmem için yalvarıyordu bana. İçine boşaldığımda da durmadım hiç. Hızla soyunduk ve ağzına verdim. Bütün ustalığını kullanarak vakum gibi emip kısa sürede kaldırdı ve kucağıma oturup zıplamaya başladı üstümde. Ohhh hiçbir kadın bu zevki veremezdi bana. Vahşi bir kedi gibiydi üstümde. İnmek istemiyordu üstümden. Kendimi tutmam lazımdı biraz. Yuvarlak, kaslı, irice poposundan tutup ikiye ayırmıştım ellerimle. Üstümde zıpladıkça siki de sallanıyordu önünde. Kaldırdım üstümden ve altına yastık koyup üstüne çıkıtığımda abana abana sikmeye başladım bu sefer. Hiç ellemiyordum sikini. Zevk suları akıyordu hiç durmadan. Kasılmaya, titremeye başladığında “ Ohhh Emree eveet haadii ohhh sik benii aşkım, doyur beni yarağınaa, ohhh geliyorumm sik benii “ diye bağırıyordu altımda. Offf durduramıyordum kendimi. Üstünde zıplıyordum sanki sikerken. İkimizde aynı anda boşalırken bağırıyoduk zevkten. Kendimize geldiğimizde duvara vuruyorlardı. 2 dakika sonra odanın telefonu çaldı. Alper konuştu ve özür dilerken güldü biraz. Öylece uzandık yatağa. Ter içindeydik. Dudaklarımı öpüyor teşekkür ediyordu Alper bana. Kalkıp soğuk bira getirdi. Biramızı içerken elini atmış oynuyordu yavaş yavaş. Coffe shoptan kalan son sarma sigarayı çıkardı. İçmeye başladığımda ağzına aldı. Ohhh şaka yapmıyormuş, doyamıyordu bu gece sikilmeye. Yavaş yavaş yalıyordu. Fazla sürmedi sertleşmem. Kafam da çok iyiydi. Yavaşça altıma aldım onu ve içine girmeye başladım tekrar. O içiyordu bu sefer sikilirken. Uzun uzun siktim onu altımda. Kolları ve bacaklarıyla sarmıştı beni iyice. Zevk içinde inlerken altımda iyice sertleşen sikini hissedebiliyordum. Boşalmamıza yakınken de o aldı beni altına ve son derece nazik bir şekilde soktu. Hafif hafif sokup çıkartıyordu köklemeden. Her seferinde daha çok sokmaya başlarken kökledi birden. Çok büyük bir zevkle boşaldım altında. Bir iki defa daha sokup çıkardı ve İçime boşaldığında çıkarmadı bile. Öylece uyuduk, sızdık daha doğrusu

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir